Damlayan su, fark edilmediğinde ya da önemsenmediğinde su faturalarınızı ciddi şekilde artırabilir. Bir musluğun ya da borunun dakikada birkaç kez damladığını düşünmek, başlangıçta büyük bir sorun gibi görünmeyebilir. Ancak bu küçük damlalar, zamanla birikerek ciddi bir su israfına ve beklenmedik faturalarla karşılaşmanıza neden olabilir. Peki, damlayan su faturayı ne kadar etkiler ve bu durumun önüne nasıl geçilebilir?

Bir musluk dakikada 10 damla su akıtıyorsa, bu bir günde yaklaşık 14 litre suya eşittir. Bir ay boyunca bu musluk 400 litreye yakın su israf eder. Bu miktar, tek bir musluk için hesaplandığında bile oldukça yüksekken, birden fazla damlayan musluğunuz ya da borunuz varsa, israf edilen su miktarı çok daha fazla olabilir. Özellikle İstanbul gibi şehirlerde suyun maliyeti dikkate alındığında, bu israf faturalarınıza doğrudan yansır. Ortalama bir hane halkı için damlayan su, su faturalarında %10 ile %20 arasında bir artışa neden olabilir. Bu oran, bir yıl içinde yüzlerce lira ek maliyet anlamına gelir.

Damlayan suyun faturayı artırmasının yanı sıra çevreye olan etkisi de unutulmamalıdır. Gereksiz yere harcanan her litre su, doğal kaynakların daha hızlı tükenmesine neden olur. Dünya genelinde su kaynaklarının hızla azaldığı bir dönemde, damlayan bir musluğun önemsiz gibi görünmesi yanıltıcı olabilir. Bu yüzden, küçük gibi görünen bu soruna erkenden müdahale etmek hem bütçenizi hem de çevreyi korumanın en etkili yoludur.

Sorunun çözümü için öncelikle damlayan suyun kaynağını tespit etmek gereklidir. Çoğu zaman musluk contalarının eskimesi ya da borulardaki mikro çatlaklar bu durumun temel nedenidir. Daha ciddi durumlarda, su tesisatında oluşan basınç sorunları ya da boruların içindeki aşınmalar damlamaya neden olabilir. Bu sorunlar tespit edilip çözülmediğinde, yalnızca fatura artışı değil, aynı zamanda su tesisatında daha büyük hasarlarla karşılaşmak da kaçınılmaz hale gelir.